Posta Gazetesi Başyazarı Rauf Tamer, son köşe yazısını bitirdikten sonra dün öğle saatlerinde Beşiktaş’taki evinde fenalaştı. Kalp krizi geçirdiği öğrenilen Tamer, yakınları tarafından kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Spor muhabiri olarak başladığı mesleğini 64 yıl boyunca sürdüren Rauf Tamer için öğle namazını takiben Zincirlikuyu Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Taziyeleri oğlu Emir Tamer ile gelini Ayça Akoğlu Tamer’in kabul ettiği cenazeye, siyaset, basın, iş ve sanat dünyasından önemli isimler katıldı. Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü sahibi Rauf Tamer, cenaze namazının kılınmasının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki aile kabristanında toprağa verildi.
EMİR TAMER: SÖYLEYECEK BİR ŞEY YOK
Rauf Tamer’in oğlu Emir Tamer “Söyleyecek bir şey yok. Babam 86 yaşında son yazısını yazdıktan sonra; son ana kadar, son nefesine kadar çalışarak, yazısını teslim ettikten sonra vefat etti. Dile kolay, 64 sene basın emekçisiydi, gazetecilik yaptı. Söyleyebileceğim 64 yıl Türkiye’de bu mesleği yapıp, bu kadar sevilen sayılan bir insan olmak babam hakkında her şeyi söylüyor zaten. Çok mesaj aldık, Allah okurlarından, sevenlerinden razı olsun. Söyleyecek başka bir şey yok zaten” dedi.
ORAL ÇALIŞLAR: BAB-I ALİ’DEN GELEN KUŞAĞIN SON TEMSİLCİLERİNDENDİ
Posta Gazetesi yazarı Oral Çalışlar ise “Rauf Tamer, bizim kuşağın, yani Bab-ı Ali’den gelen, Cağaloğlu’ndan gelen kuşağın son temsilcilerinden biriydi. Aslında bir devir onunla birlikte kapanıyor. Çünkü son anına kadar, ölünceye kadar yazan bir gazeteciydi aynı zamanda. Son yazısını yazarken kalp krizi geçirip hayatını kaybetti. İnsanları seven, gazetecilik mesleğine bağlı, gazetecileri koruyan, kollayan bir ağabeydi, bir duayendi. Onu kaybetmek tabii ki çok büyük bir eksiklik. Bab-ı Ali geleneği bitiyor bir anlamda diyebiliriz” şeklinde konuştu.
MEHMET ÇOŞKUNDENİZ: BASIN DÜNYASI BİR DUAYENİNİ KAYBETTİ
Posta Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Mehmet Coşkundeniz, Posta gazetesi çalışanları olarak ustalarını kaybettiklerini belirterek şunları söyledi:
“Biz ustamızı kaybettik ama basın dünyası da bir duayenini kaybetti. Onun gibi kelimelerin beyefendisi, anlatmak istediğini o küçücük cümlelerle anlatabilen başka biri daha olmadı basın dünyasında. Ayrıca, bize birlikte çalıştığımız süre boyunca hep fikirleriyle yol gösterdi. Gazetemizin her zaman daha iyi bir yere gelmesi için çok önemli fikirler verdi. Bundan daha ötesi, çok iyi bir Türk sanat müziği aşığıydı, çok büyük bir Beşiktaşlıydı; ama öyle bildiğimiz fanatik bir Beşiktaşlı değildi. Yine Beşiktaş’ın iyi olması için çabalayan, bunun için mücadele eden bir insandı. Hepsinden önemlisi, çok iyi bir insandı. Ben, Rauf Ağabey’in eşi İlkay ablayla aşkına da tanık oldum. Çok da iyi bir eşti, çok iyi bir babaydı. Ben çok üzgünüm, bir büyüğümüzü kaybettik. Gazetemiz çok büyük bir değeri kaybetti. Yeri dolmayacak.” (DHA)